Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Avrupa Birliği Zirvesi’nde mecburi uzlaşma

İki günlük Avrupa Birliği Zirvesi’nde, Almanya ile Güney Avrupa ülkeleri arasında yaşanan yoğun tartışmalar ve yapılan pazarlıklardan sonra, her iki taraf da istediğini aldığını söyleyerek Brüksel’den ayrıldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Güney Avrupa ülkeleri İtalya, Fransa ve İspanya tarafından gündeme getirilen Avro Bölgesi’nde ortak devlet tahvillerinin çıkarılmasına geçit vermedi. Böylece, krizin yükünün bütün ülkeler tarafından paylaşılmasından ziyade, bütçe açığı içinde olan ülkelerin radikal şekilde tasarruf önlemleri alması, emekçilere acı reçeteler dayatmasına devam edilecek.

Ancak, zirvede İtalya ve İspanya’nın yoğun ısrarı üzerine bundan sonra AB fonlarından yardım almak isteyen kriz içerisindeki ülkelere, tasarruf paketleri dayatılmadan yardım edilmesi kabul edildi. Böylece, İtalya ve İspanya, AB’nin hazırlamış olduğu kurtarma şemsiyesi altına giren Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi merkezden dayatılan tasarruf paketlerinden ve AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankasından (AMB) oluşan troykanın denetiminden muaf kalacak. Bunun yerine, düzenli olarak bütçelerini AB Komisyonuna bildirecekler.

İTALYA VE İSPANYA ISRAR ETTİ

Buna göre ilerideki aylarda İspanya ve İtalya, aşırı bütçe açığı nedeniyle AB’den yardım almak üzere başvuruda bulundukları taktirde, diğer ülkelere dayatılan planların benzerleriyle karşılaşmayacaklar. Bu da, Avro Bölgesi’nin üçüncü ve dördüncü büyük ekonomileri olan her iki ülkenin daha fazla batması durumunda, Avro ve AB’nin geleceğinin büyük ölçüde tehlikeye gireceği düşünülerek, bugüne kadar izlenen politikalardan kısmen geri adım atılması anlamına geliyor.

AB Zirvesi’nde ayrıca üye ülkelerde iflasla karşı karşıya olan bankalar doğrudan Avrupa İstikrar Mekanizması’na (ESM) başvurabilirler. Bu durum ülkelerin borçlanmasını etkilemeyecek. Dolayısıyla bankaların kurtarılması bundan sonra önceki döneme göre çok daha kolay olacak. Bu konuda özellikle bankaları zor durumda olan İspanya ısrar ediyordu. Ulasal bankaların doğrudan AB tarafından kurtarılması anlamına gelecek olan bu karar çerçevesinde ayrıca Avrupa Bankaları Denetleme Kurulu kuruldu. Avro Bölgesi’ndeki bankaların mali yapısını denetlemekle görevli olacak kurum asıl olarak Avrupa Merkez Bankası tarafından yönlendirilecek. Bu kapsamda ilk olarak yardım için başvuruda bulunan İspanya bankaları denetime alınacak. İspanya, hafta başında AB’ye 100 milyar avroluk kredi için başvuruda bulunmuştu.(Köln/EVRENSEL)


HERKES MEMNUN GÖRÜNÜYOR

Zirve öncesinde özellikle Almanya ile Güney Avrupa ülkeleri arasında gerilimin tırmanması bekleniyordu. Zirve sonrasında yapılan açıklamalara bakılırsa, taraflar memnun görünüyor. Her ülke neleri kabul ettirdiğini ya da ettirmediğini öne çıkardı. Dolayısıyla, zirve borç krizine kalıcı bir çözümün bulunmasından çok herkesin memnun olduğu bir uzlaşmayla sonuçlanmış oldu. Zirvede ayrıca, önümüzdeki dönem 120 milyar avronun daha fazla işyeri açılması için harekete geçirileceği ve böylece ekonomik büyümenin teşvik edileceği kararı alındı. Ancak zirve sonrasında yapılan analizlerin çoğunda, liderlerin asıl konuları konuşmaktan ziyade, üzerinde kolayca uzlaşabilecekleri gündemleri ele aldıkları, bu nedenle çelişkilerin üstünün örtüldüğüne dikkat çektiler. Buna örnek olarak da bir süre önce AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avro Grubu Başkanı Jean Claude Juncker ve AMB Başkanı Mario Draghi’nin hazırlamış olduğu ekonomik ve siyasi anlamda birliğe gidilmesi yönündeki belgenin görmezden gelinmesi gösterildi. Söz konusu belgede ayrıca Almanya’nın reddettiği ortak devlet tahvillerine geçilmesi de öneriliyordu.