Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

BAKTERİLERİN GÜCÜ-BERHAN GÜNERİ

Yıl 2350 ve bundan yıllar önce İnsanoğlunun barbar bir şekilde dünyayı kirletmesi sonucu yeryüzünde hayat neredeyse durma noktasına gelmişti. Dünyanın akciğerleri olan ormanlar yok olmuş, ekim ve dikim alanları aşırı kirlenme sonucu verimsiz hale gelmiş veya zararlı ürünler vermeye başlamış ve yeryüzündeki canlılar önemli oranda azalmıştı. Bütün içilebilir su kaynakları kirlenmiş ve neredeyse yeryüzündeki insanların bütün yaşam alanları yok olmuştu. Bütün dünya adeta büyük bir çöplüğe dönmüştü. Bunun yanında aşırı bir silahlanma yarışı da devam ediyordu. Çünkü ülkeler kendi güvenliklerini sağlama konusunda zorlanıyorlardı.


Dünyanın başlıca büyük ülkeleri bu soruna çözüm arayışları bulmaya çalışıyor ancak pek başarılı olamıyorlardı. Büyük okyanusun ortasında bir çöp adası kurulmuştu. Bu çöp adası gittikçe büyümüş ve bütün okyanusu kaplar hale gelmişti. Dünyanın bütün bilim adamları bu kirliliği temizlemeye bir türlü çözüm bulamıyorlardı. Denizin altına çöp depoları açmak, çöpleri roketlerle uzaya taşımak gibi fikirler hem masraflı hem de pek işe yaramamıştı. 

Dünyanın küçük bir ülkesinde yaşlı bir Mikrobiyolog sürekli çalıştığı bakterileri bu işte kullanmayı ve bu sorunu çözmeye çalışmakla geçiriyordu bütün zamanını. Mademki bakteriler organik atıkları dünyanın kuruluşundan bugüne kadar sürekli dönüştürüyorlar ve dünyada hayatın devam etmesini sağlıyorlar, neden inorganik atıkları da dönüştürmesinler. Bakteriler çok dayanıklı ve yaşam mücadelesinde sürekli başarılı olan canlılardır. Hastalık yapan cinslerine karşı insanoğlu hep başarısız olmuştu. Çok kısa bir sürede ilaçlara karşı direnç geliştirip yaşam mücadelesinde insanlara karşı hep galip geliyorlardı. Örneğin; bazı bakteriler onları öldürmek için kullanılan deterjanları ve sabunları besin olarak bile kullanmaya başlamışlardı.

İşte bu fikirden yola çıkarak, kirliliği ortadan kaldıracak ve atıkları besin olarak kullanacak bir bakteri türü geliştirmeye karar verdi ve bütün çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırdı. İlk dönemde bu fikrini gizli tuttu, ancak ilk sonuçlar olumlu çıkmaya başlayınca önce yakın çevresine daha sonra da bütün dünyaya açıkladı ve bu konuda destek istedi. Bu bakteri türünün geliştirilmesi birçok kişi tarafından makul ve mantıklı bulundu.

Elindeki imkanları kullanarak bir laboratuvar kurmayı başardı. Bu laboratuvarda bakterilerin üretilip çoğaltılması için çeşitli besi yerleri, oksijenli ve oksijensiz kuluçka makineleri, mikroskoplar ve daha birçok malzeme bulunuyordu. Bu laboratuvarda ayrıca çok çeşitli kapsüller, birçok iletken ve yarı iletken malzemeler ve tepkimeye girebilen bir çok asit ve baz özellikli maddeler de bulunuyordu. Uzay koşullarını yaratmak için yerçekimsiz deney ortamı kurmak olanakları ölçüsünde mümkün olamamıştı.

Bu fikri ortaya attıktan bir yıl sonra ilk sonuçlarını almaya başlamış ve ilk çöpçü bakteri örneğini geliştirmeyi başarmıştı. İnsanoğlunun hiç ücret ödemeden karın tokluğuna çalıştırdığı bu yeni ücretsiz köle bakteriler çöp olduğu sürece hiç durmadan çalışıyor ve her yeri kısa sürede temizleyip yaşamaya uygun hale getiriyorlardı. Öyle ki dünyanın bütün çöp olan yerlerine hızla kendiliğinden yayılarak çöpleri zararsız maddelere dönüştürüp her tarafı büyük bir hızla temizliyorlardı. Birkaç yılda dünyadaki bütün çöp dağları yok olmuş, okyanusun ortasındaki çöp adası ve içilebilir su kaynaklarının tamamı temizlenmiş ve her taraf yeniden yaşanılır bir hale gelmişti. Dünyanın her tarafından çöplükten kurtulma şenlikleri ve festivalleri düzenleniyordu. Bütün insanlık bu kurtuluş gününün anısına ödüller dağıtıyor ve bu isimsiz kahramanın ismini yeni doğan çocuklara veriyorlardı.

Tabi ki bu durum kirlilik sanayinde faaliyet gösteren firmaların neredeyse yok olmasına yol açmıştı. Bunların bütün engelleme çabalarına karşın bakterilerin bu dönüştürme faaliyetlerine engel olamamış ve birer birer iflas etmişlerdi.

İnsanoğlu bu mini canlıları köle gibi çalıştırarak işlerini görmesi fikri herkese cazip gelmişti. Bu çöpçü bakterilerin en iyi türlerinin birer örneklerini daha ileride lazım olduklarında kullanmak üzere azot tanklarında dondurarak sakladı. Aynı fikirden yola çıkarak besin üretecek bakteri türleri geliştirmeye koyuldu. Bu yolla ülkesindeki besin kıtlığına çözüm bulmaya çalışıyordu. Bu bakteriler kimyasal reaksiyonlarla besin üretecekti. Haftalarca süren bir çalışma sonucunda bu bakteri türünü besin üretecek şekilde geliştirdi. Ülkesinin insanları bu isimsiz kahramana teşekkür ediyor ve ona büyük bir minnet duyuyorlardı. Kendi kendine çoğalan, hiçbir şey istemeden çalışan ve ürettikleri maddelerle de insanların sağlıklı beslenmesini sağlayan bu bakteriler insanoğlunun kurtuluşu olmuştu. Dünyadaki bütün dengeler değişmiş, her şey altüst olmuş, mevcut para birimlerinin hiçbiri kullanılmaz olmuş ve dünyanın sistemi değişmişti. Dünyanın en zenginleri bir anda herkesle eşit hale gelmişlerdi. Çünkü mevcut ekonomik kuralların hepsi işlevsiz kalmış ve bu yeni sistemde onların hiçbirine ve onların kurallarına ihtiyaç duyulmuyordu. 

Bu durum gıda endüstrisinde para kazananları da ciddi bir biçimde rahatsız etmişti. Çünkü bilim adamı dünyadaki besin kıtlığını da çok büyük ölçüde halletmişti. Öyle dayanıklı bakteri türleri geliştirmişti ki bunları yok etmeye çalışanların hiçbiri pek başarılı olamamıştı. Herkes eşit ve özgür bir biçimde, para kazanmak için çalışmak zorunda olmadan yaşıyor ve bu olay dünyada yeni bir çağın başlangıcıydı artık.

Berhan Güneri
TEB Ataşehir Ortaokulu 7-D