Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Alevilere hakaretin kaynağı-Can Kasapoğlu

Alevi inancı ve kimliği ile ön plana çıkmış bazı şahsiyetlerin ergenekon davasından yargılanan bazı kesimlerce tehdit edildiği yada ‘ölüm listeleri’ne alındığını kamuoyu yakından biliyor.

Ancak, bunamış ve ulusalcı kemalist, ergenekon sanığı (tescilli ve derin) Yalçık Küçük’ün Alevilere hakareti ise pek bilinmiyordu.. Alevi kurumları, yöneticileri, pirleri ve bir bütün olarak Aleviler bu duruma sessiz kalmazlar herhalde.

Alevilere ilişkin daha önceleri bazı tv kanalları ve program yapımcıları tarafından sık sık benzer suçlamalar yapıldığı bilinmektedir. 
Yalçın Küçük denilen bunağa ait olduğu belirtilen ahlaksızca hakaret ise deyim yerindeyse işin tuzu biberi olmuştur.  Küçük, Alevileri ‘toplu seks’ yapmakla itham ediyor.!

 (http://newededersim.com/news_detail.php?id=8740)

Gerek Yalçın Küçük ve gerekse daha önceleri (M.Ali Erbil, Güner Ümit vb) söylenen çirkin ve ahlaksız sözlerin haddi-hesabı yoktur.. Belkide bütün bu sözler bir kitap olacak kadar çoktur..Bu türden yaklaşımları ve söylemleri bilince çıkartmak için biraz olsun şu ‘Türkiye Cumhuriyeti’ denilen devlet aygıtını iyi analiz etmek gerekmektedir.Dikkat edilirse Alevilere karşı yapılan bu hakaret dolu açıklama ve ahlaksız yaklaşımları yapanlar kır-cahil insanlar değildirler. Sözde okumuş, aydın, gazeteci, programcı vb türden kalifiye(?) kişilerdir. Yani ‘Resmi ideoloji’ ile beslenmiş, eğitilmiş ve devletine-milletine bağlı kişilikler ve anlayışlardır.O halde Alevilerin meselenin özüne inmesi  ve madalyonun diğer yüzünü irdelemesi gerekmektedir..Olayın adını net olarak koymak gerekmektedir.Adresi şaşırtmadan ve şaırmadan iyi belirlemek gerekmektedir.

1920’lerde Koçgiri dahil, 37-38 de Dersim soykırımı’ndan bu yana Maraş, Çorum, Malatya, Sivas ve Gazi katliamları sonrasında ısrarla bir şeyler gözlerden ırak tutulmaya çalışıldı.Bilerek yada bilmeyerek ‘ırak tutulmak istenen’ şey ise bütün bu soykırım ve katliamlarda ‘Devletin rolü’ idi..  Bir ülkenin kendisi, (yani devlet) onun resmi ideolojisi, kurumları, başbakanı ve bakanları, hatta muhalefet partileri, bir bütünsellik içinde bir inanca bu kadar düşmanca bir tavır sergilediği dünyanın hiç bir yerinde görülmemiştir..O ülkenin TV kanallarında, program yapımcıları, sunucuları, spikerleri, medyası, gazeteleri ve gazetecileri yine bir inanca böyle ahlaksızca hakaret eden, onu küçük düşüren açıklamalar, yayınlar yapmamıştır..‘Ana bacı bilmez, mum söndü yada söndürdü vb’ açıklamaları yıllardır duymakta, işitmekteyiz.Devlet ve onun güvenlik görevlileri, mahkemeleri bu açıklamalara karşı herhangi bir yaptırımda bulunmadılar.Defalarca yaşandı. Defalarca hakaret edildi. Genel olarak Türkiye Cumhuriyetinin ve özel olarakta AKP hükümetinin Alevilere yaklaşımı ise defalarca tescillendi.

CHP’nin bu konudaki ‘iki yüzlü’ politikası ise defalarca teşhir edildi.. Özelliklede tarafımızdan ve bir çok ilerici, aydın, demokrat ve devrimci, yurtsever cephe tarafından CHP’nin Alevilere yaklaşımı dillendirildi.CHP’nin, yapılan soykırımların ve asimilasyon politikalarının bir ‘ört-bas etme partisi’ olduğu bir çok kez dile getirildi. 
Ancak bazı Alevi kurumları yada kesimler nedense ‘ısrarla’ Alevilere karşı yapılan katliamlarda ne devleti nede CHP’yi adres göstermedi..Her katliam sonrası Aleviler sokaklara çıktı yada çıkarıldı ve ‘mollar İran’a, Türkiye laiktir laik kalacak’ diye bağıttırıldı..Başta CHP ve Genel Başkanları olmak üzere Alevilerin önüne düşüldü ve Anıtkabir’in yolu tutuldu.. Bununlada kalınmadı, Aleviler ‘Kürde düşman’ hale getirilmeye ve ulusal kurtuluş mücadelesi veren, gaspedilmiş haklarını isteyen ve bu uğurda bedel ödeyen mazlum Kürt halkı ile buluşması, birleşmesi engellendi.

Aleviler, ‘Cumhuriyet elden gidiyor, bırakmayız, bir yere göndermeyiz’ mitinglerinde en ön saflarda ve ellerinde Atatürkün kalpaklı resimleri olduğu halde Kemalistler, Yalçın Küçük’ler,ulusalcı CHP, milliyetçi MHP vb akımlarla maalesef bir arada alanlara çıktılar.. 
Ve yine ‘maalesef’ bazı Aleviler, ellerinde Atatürkün kalpaklı resimleri-flamaları olduğu halde İzmir’de Ahmet Türk’e ve BDP konvoyuna saldırdılar..  Aleviler dostunu düşmanını artık iyi belirlemeli ve sokaklara çıkarak, bir irade olarak ortaya çıkmalıdırlar. Yıllardır, 'bi‘ örgütlüyüz’ deniliyor ancak bu örgütlenme istenilen aşamada değildir. Her şeyden evvel örgütlenmek, kendi kaatili konumundaki bir CHP çatısı altında olmaz..Aleviler ve Alevi kurumları, kanaat önderleri, pirleri yeniden bu devleti (bir kez olsun) masaya yatırmalı ve başta Kemalizm ve devlet ideolojisi haline gelen resmi ideolojıyi, gelmiş geçmiş hükümetleri ve kendilerine daha çok hangi hükümet ve iktyidarlar döneminde zulüm yapıldığını açığa çıkarmalıdırlar.

Sadece açığa çıkarmakla kalınmamalı aynı zamanda bu yapılanların hesabı sorulmalıdır.Dersim’in, Maraş’ın, Çorum, Malatya, Sivas ve gazi’nin ‘salt anmalar’ı değil, hesabı sorulmalıdır.‘Madımakı müze olsun’ diyerek yıllardır Alevilerin sinerjisini bir noktada tüketenlerde artık daha cesur ve samimi olmalıdırlar. Aleviler tüm güçleriyle ‘Mazlumların birliğini’ oluşturmalıdırlar.Fetullahçı-cemaatçı, gerici ve gelmiş geçmiş en tehlikeli hükümetler içinde başa oynayan AKP ve başbakanı Erdoğan’a karşı kardeş Kürt halkının yanında yer almalıdır..Yalçın Küçük gübü bunak, ergenekoncu, atatürkçü ve kemalist, ulusalcı CHP vb akımlar, kişiler ve partilerle ancak bu şekilde mücadele dilir..Mesele, devletin ideolojisinden kaynaklanmaktadır. Devletin sözde demokrak ve halkçı partilerinden kaynaklanmaktadır.Fakat meselenin diğer ucunda ise Alevilerin, bütün bu olup-bitenler kaşısında zaman zaman gösterdiği yetersiz ve ürkek duruşundan kaynaklıdır.

Katleden, inkar eden, asimile eden, sürgüne gönderen, yok sayan, yakıp-yıkan devlettir. CHP, AKP, MHP vb patiler, kurumlar ise bu yakan-yıkan ve yok sayan tekçi devleti temsil etmektedirler ve onun bekası için vardırlar.CHP’nin ‘altı ok’u neyi temsil etmektedir?Hangi halkçılığı ve hangi halkı, hangi laikliği ve hangi inancı, hangi devrimi ve hangi askeri darbeyi vs  temsil ediyor dersiniz? 
Hala bir ‘cemevi ibadethanemidir-değilmidir?’ tartışması yapılıyor Türkiyede.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hala ‘Alevi olduğunu’ utanarak ifade ediyor ve üstüne üstlük ‘inancımı seçmek benim elimde değildi’ diyerek hem kendi inancını ve hemde Aleviliği küçümsüyor..‘Hoca davul çalarsa cemaat oynarmış’ diye boşuna dememişler..Küçük’ler hakaret etmeye, devlet katletmeye ve yok saymaya, CHP ise ‘Alevileri pasifize etmeye’ devam ediyor..'Alevilere hakaretin kaynağı ve adresi devletin resmi ideolojisir'

Balık baştan kokuyor..


Can KASAPOĞLU