Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

KCK: Hakkari kontra eylemi

 

AMED (16.09.2010)- KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Hakkari'de bugün meydana gelen ve 10 kişinin öldüğü saldırı ile hiçbir ilgilerinin olmadığını açıkladı, "Türk Devletine bağlı kontravari örgütlerin saldırısı" dedi. Köylülerin içinde mayınlar olan askeriyeye ait bir çanta bulması akıllara Şemdinli olayını getirdi.

KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı (KCK), Hakkari'de sivil bir minibüsüsün geçişi sırasında meydana gelen ve 10 kişinin ölümü, 4 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan saldırı ile ilgilerinin olmadığını bildirdi.

Boykota cevap

Fırat Haber Ajansı (ANF)'de yer alan KCK'nin açıklaması şöyle: "Hareketimizin 13 Nisan'dan 20 Eylül'e kadar ilan ettiği eylemsizlik süreci halen devam etmektedir. Ciddi yeni bir durum gelişmezse bu kararımız kesinlikle 20 Eylül'e kadar geçerli olacaktır. Hakkari'de halk savunma güçlerimizden 9 gerillanın şehit düşmesine karşılık HPG güçleri kontrollü askeri eylem gerçekleştirerek misilleme hakkını kullanmış oldu. Bu misilleme eyleminin dışında HPG güçleri tarafından 20 Eylül'e kadar herhangi bir eylem yapılmayacaktır.

Hakkari'de bugün Peyanüs beldesi civarında sivil bir araçta patlatılan mayınla güçlerimizin kesinlikle hiçbir alakası yoktur. Bu saldırı bir kontra eylemidir. Yurtsever kahraman Hakkari halkımız referandumda sandıklara gitmeyip yüksek bir katılımla boykot kararını uygulamıştır. Hakkarili halkımız, bu tavrıyla özgürlük iradesinin tanınmasını ve özgürlük mücadelesinden yana olduğunu göstermiştir. Yüzde yedilik katılım oranında devlet memurları olduğu dikkate alınırsa korucu olanlar dahil herkesin yurtseverlikten yana tavır aldığı açık ortadadır. Bu nedenle bu saldırı Peyanüs'teki yurtsever halkımızın boykot tutumuna karşı bir cevap niteliğinde, Kürt halkının yurtsever özgürlükçü, demokratik iradesine karşı yapılmış bir saldırıdır. Türk Devletine bağlı bu kontravari örgütlerin halkımıza yönelik gerçekleştirdiği bu alçakça saldırı, halkın özgürlük iradesini ve tutumunu cezalandırma, hesap sorma ve sindirme girişimidir."

Başbakan hedef göstermişti

KCK, açıklamasında, referandumun ardından Başbakan Erdoğan'ın Hakkari'yi hedef gösterdiğine dikkat çekti, ayrıca Şemdinli'de halkın oturduğu mahallenin silahlarla taranması, Şemdinli Belediye Başkanı'nın evine yönelik saldırı ve Kaymakam'ın Belediye Başkanına hakaret etmesini hatırlattı. Açıklamada şöyle denildi: "Şemdinli'deki halkımıza bu pervasız yönelim basına yansıtılmasına rağmen hükümetin hiçbir tepki vermemesi ve bugün Hakkari'de gerçekleşen katliamın Türk Devleti'nin Hakkari'ye dönük bir sindirme politikası olduğunu göstermektedir. Biz burada başta Başbakan olmak üzere tüm AKP hükümetini ve Türk devletini uyarıyoruz. Halkımıza bu uygulama yapılmamalıdır ve Hakkari halkı yalnız değildir."

KCK, bu tür kontra saldırıların sürebileceğini belirterek, "Bu tür kontra saldırılarını hareketimize yükleyecekleri ve süreci sabote etmek istedikleri açıktır" dedi. KCK, Umut kitabevine yapılan saldırıyı da hatırlattı, "Gerçekler açığa çıkarılmış olsaydı bu olayda yapılmazdı" dedi.

KCK, "Türk basınını vicdanlı davranmaya ve gerçekleri çarpıtmamaya çağırıyoruz. Barıştan ve demokrasiden yana olan tüm güçleri, özel savaşın bu kirli savaş uygulamalarına karşı durmaya ve gerçekleri açığa çıkarmak için çaba göstermeye çağırıyoruz" diye belirtti.

Ölü sayısı 10'a yükseldi

Hakkari merkeze bağlı Geçitli Köyü'nden merkeze yolcu taşıyan minibüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada yaşamını yitirenlerin sayısı 10'a yükseldi.

Yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: Eşref Gür, Aydın Erol, Şirin Kurt (11), Enes Erol, Abubekir İdem, Cane Dayan, Raife Çiftçi, Semiha Dayan, Nurullah Çiftçi ve Umut Çiftçi.

Patlamada yaralanan Doğan Özgür İdem, Sudanaz Kurt, Berivan Dayan ve Zeynep Kurt Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kurt, burada yapılan ilk müdahaleden sonra Van'a sevk edildi.

İkinci Şemdinli

Öte yandan, Hakkari patlamasında, Şemdinli Umut Kitabevini bombalayan kontrgerilla elemanlarının bölge halkı tarafından suç üstü yapılmasına benzer bir olay yaşandı.

Olay yerine ilk olarak yetişen köylüler, Türk Silahlı Kuvvetleri ordusuna ait olduğu belirtilen 2 çanta içinde patlamamış 3 mayın ile kablolar bulduklarını bildirdi. Patlamadan sonra binlerce kişi olay yerine akın ederken, halk ile askerler arasında çatışma yaşandı. Halk, çantaları askere teslim etmek istemedi, bunun üzerine askerler havaya ateş açarak köylüleri dağıtmak istedi. Olaydan askerleri sorumlu tutan Hakkari halkı, askerlere taş attı.

Çatışmalar savcının olay yerine gelmesi ile son buldu. Köylüler mayınların olduğu askeri çantayı savcıya vererek tutanak tutturdu. Patlayıcılar, savcılık incelemesinin ardından imha edildi. Olay yerindeki incelemenin tamamlanmasından sonra vatandaşlar hastane önüne akın etmeye başladı. Patlamanın yaşandığı bölgede inceleme tamamlandı.