Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Bu vahşet doğal ve kaçınılmaz değildir.Ayfer Ber

Kitaplarla günde sekiz saat uğraşınca hiç sıkılmadan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.Bazen öyle kaptırıyorumki kendimi etrafımda neler olup,neler geçtiğini hiç farketmiyorum.Bir tarafta ise zaman zaman kulağım müzige takılıyor.Radyonun Alman haberlerini dinliyorum.Haberlerde Berlin´de katliam yapan Türk adam istasyonda yakalandı haberi veriliyor.Kaynanasını ve baldızını öldüren adamın istasyonda yakalanırken,tepki vermediğini belirtiyor.Kendi kendime Avrupa´yada sıçradı kadın öldürme modası diyorum.Çok ama çok utanıyorum bu vahşet için.Acı duyuyorum gencecik kadınların bu gerici gelenekler için katledildiklerine.Etrafıma yavaşça haberi dinleyenlere bakıyorum.Bana  işimi hazırlıyan her şeyden haberi olan orta yaşlı Alman adam kafasını sallıyor.Öyle çok canım sıkılıyorki yaşanılan bu vahşetler için.

Tam o sırada boynu incecik adam, getirdiği listeleri uzatıyor bana.Listeyi kontrol edip imzalarken diğer yandan ise adamın incecik,zayıf elleri takılıyor gözlerime.Ülkesindeki açlık ve sefalet aklıma geliyor.Son zamanlardaki açlıktan ölecek çocukların resimleri takılıyor kafama.

Hemen soruyorum.Ailen Afrika´damı....onlara yardım ediyormusun....kaç çocuğun var...onlarda burdalarmı diye?....

Öyle çok seviniyorki onunla konuşunca.Hemen başlıyor ailesinden bahsetmeye.Benim 25 kardeşim var diyor.Ben ve Alman adam şaşkın şaşkın adama bakıyoruz.Sen kaçıncısın diye sorunca ben babamın ikinci karısındayım diyor.Babam´ın dört karısı var.Nasıl yani diyorum.Evimiz dört odalıydı.Her odasında bir karısı ve çocukları vardı.Hepimiz çok iyi anlaşırdık.Beni üçüncü annem büyüttü.Öyle güzel anlaşıyorlardı ki diye devam ediyor.

Soruyu sorduğuma neredeyse pişman oldum.Öyle anlatıyorki babasının dört kadınlı müslüman evliliğini.Hepsi imam nikahlıydı diyor.Siz nasıl büyüdünüz ?.Kardeşlerini sorduğumda bir türlü bitiremedi.Kimin nerde olduğunu,yaşadığını hatırlayamıyor.Dünya´nın her tarafına dağılmışlar.Avusturalya,Fransa,Amerika ve Dünya´nın bir çok ülkesinde yaşadıklarını ve hiç kimseden haberdar değilim diyor.Sadece Ülkeme gidince ordaki kardeşlerimi görüyorum diyor.Onun kaç çocuğunun olduğunu sorduğumda iki çocuğum var.Üçüncüsüde yolda diyor.Avrupa´da yaşasada babasını öyle övüyorki.Ben çok eşliliğe kızıp,belkide babanın son karısı seninle yaşıttır deyince.Şaşkın şaşkın bana bakıyor.Karımda çok çocuk istemiyor ama ben istiyorum diyor.Karın haklı diyorum.Eger çok paran varsa ordaki insanlara yardım et diyorum.İki çocuk neyine yetmez.Senin çocukların senin gibi büyümek zorundalarmı.Onlara bir gelecek kurmak senin görevin değilmi diyorum.

Alman adamda güç alıp babamın dört karısı vardı.Sanki burdaki erkeklerin çok karıları yokmu.Karısında sıkılan başka kadınlara gidiyorlar diye söylenmeye başladı.

Medeniyet denen bir şey var.İnsanlar evlendikleri gibi anlaşamazlarsa medeniyetçe ayrılabilir ve başkalarıylada evlenip yada yaşayabilirler.Ama senin anlattıkların ve savundukların çok geri şeyler diyorum.

Bana sen Müslüman değilmisin?.İnanmıyormusun böyle şeylere?.Müslümanlıkta kadının yeri kocasının yeri ve kendisine mahküm edilen evidir.

Öyle canım sıkılıyorki hadi işine devam et diyorum.Müslüman ve hiçbir şeye inanan biri değilim. Müslüman´lık çok karılık ve kölelikse ben değilim diyorum.Her gün kaç kadın öldürülüyor biliyormusunuz .Türkiye´de Müslüman bir ülke,karısı kısa etek giydi diye,karısı bir erkekle konuşuyor diye,boşansada başkasıyla ilişkisi var diye hergün kadınlar sokak ortasında kurşunlanıyor diyorum.Müslüman´lık buysa ben değilim sende olma ve ülkendeki gericiliğede karşı çık diyorum.

Alman adam öyle şaşkınki anlattıklarımdan,adam ise öyle bozuluyorki anlattıklarına, kafası karışık bir şekilde bozgun bozgun işini yapmaya devam ediyor.

Aslında adam kendine göre haklı.Öyle gelmiş,öyle devam eder diyor.Çünkü İslam´da kadının tablosu bunu gösteriyor,buna karşı çıkacak güçte yoktu onların ülkelerinde.Zaten açlık ve sefalet birazda bunun sonucu degilmi diye düşünemiyor.

Nedense gerici ülkelerin geri gelenek ve görenekleri kadınları öldürüyor.Tıpkı Ülkemiz´deki gerici sistemin kadın ölümlerini önleyemediği ve onları öldürttüğü gibi.......................................

Herğün onlarca kadın katlediliyor,onlarca çocuk annesiz bırakılıyor.

Sokaklara kadınların kanı akıtılıyor.

Sokaklarda  kanların  aktığı yerlerden nasıl gezilirki.

Nasıl ayak basılırki vurulan kadınların yerlerine,

Anaları vurulan çocuklarının yüreği sızlamazmı.

Bu bir vahşettir.

Kadın kıyımıdır.

İnsanlık için utanç zamanıdır.

Olmazki bu kadar vahşet.

Bu vahşet hukuk dışı ve Devlet destekli bir vahşettir.

Bu vahşet doğal ve kaçınılmaz değildir.

İnsanlığın kabul göreceği,onaylıyacağı bir durum değildir.

Kaçınılmaz ve değiştirilmez bir durumda değil.

Kadınları koruyacak düzenlemelerin yapılması,onları koruyacak, yaşayacakları  evlerin çoğaltılması,kendilerine iş güvencesi,can güvenliklerini korumak devletin işidir.

Savaşa verilen milyarlar insanlık,eğitim,kadınlar,bilim için harcansaydı buğün bu tür vahşetler yaşanmıyacaktı.

Yaşamımızın yarısını,gökkuşağının yarısını oluşturan kadınlarımızla dayanışmak hak ve hukukunu korumak insanlık görevidir....

En çokta erkeklerin kendilerini değiştirme,kadın dayanışmasını örme ,kadınları yaşamlarının bir parçası yapma,onları anlama,onlarla birlikteliklerini ve ortak noktalarını çoğaltma ve geriye değil ileriye aynı noktada bakma zamanıdır.

UNUTMAYALIMKİ İNSAN HAKLARI EVLERİMİZİN İÇİNDEN BAŞLAR.......