U2 Kaybedilenlerin Anneleri’ için...Söyledi
İstanbul konserinde ‘’Bu ülkede ne olduğu tüm dünyayı ilgilendiriyor’’ mesajını veren U2, Fehmi Tosun’un adını da şarkıyla onbinlere hatırlattı.
Günlerdir beklenen U2 konseri İstanbul Atatürk Stadında 50 bini aşkın kişinin katılımı ile gerçekleşti. Konser öncesi 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ile görüşen grup üyeleri, daha sonra sahnede ‘’Mothers of the Disappeared’’i Tosun için söyledi. Dünyaca ünlü İrlandalı rock müzik grubu U2, önceki geceki tarihi konseriyle Türkiye’deki hayranlarının karşısına çıktı. Pozitif ve İKSV işbirliğiyle 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleştirilen konseri 50 bini aşkın kişi izledi. Günler öncesinden başlayan hazırlıklar son ana kadar devam ederken, dev sahne, konser boyunca 360 derece dönerek U2 hayranlarına unutulması güç bir gece yaşattı.
U2 grubu sahneye çıkmadan önce 1997 yılından albüm kapağından yer alan ve 15 yıldır gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun’la görüştü. Kısa süren görüşmede, Tosun teşekkür ederek, kayıpların sesini daha çok dile getirmelerini istedi. Grubun solisti Bono ise Fehmi Tosun için bir şarkı dile getireceklerini belirtti.
Livaneli ‘Yiğidim Aslanım’ı söyledi
Daha sonra sahneye çıkan grubun solisti Bono, hayranlarına seslenirken ‘’Sabrınız için teşekkürler. İstanbul’a gelmek uzun sürdü, ama geldik. Merhaba Ankara, merhaba İzmir, merhaba Antalya, merhaba İstanbul’’ dedi. ‘’Beautiful Day’’ şarkısıyla sahne alan ve yaklaşık 2.5 saat sahnede kalan U2, en ünlü 25 şarkısını seslendirirken, kendilerine on binlerce seyirci büyük bir coşkuyla eşlik etti.
Grubun soliste Bono, konserin bir bölümünde de sanatçı Zülfü Livaneli’yi sahneye çağırarak ‘Yiğidim Aslanım’’ isimli şarkısını söylemesini istedi. Bunun üzerine Livaneli de sahneye çıkıp şarkısını söyledi. Bu sırada Bono da sahnede Zülfü Livaneli’yi izledi. Seyirciler ise bu anı dakikalarca ayakta alkışladı.
‘Kaybedilenlerin Anneleri’ için...
Daha sonra U2, 19 Ekim 1995 tarihinde İstanbul’un Avcılar İlçesinde evinin önünden telsizli kişilerce beyaz bir Renault’ya bindirilerek, kaçırılarak kaybedilen ve 1997 yılından U2’nun albüm kapağından yer alan Fehmi Tosun için ‘’Mothers of the Disappeared’’i (Kaybedilenlerin Anneleri) söyledi.
1980’lerin başında ABD destekli hükümet güçleriyle sol cephe arasındaki iç savaşla boğuşan El Salvador’a yaptığı ziyarette görüştüğü kayıp anneleri üzerine yazılan şarkıyı Tosun için söyleyen ve ‘’Rüzgarda onların gülüşünü duyuyoruz/ Yağmurda gözyaşlarını görüyoruz/ Kalp atışlarını duyuyoruz’’ şeklinde sözleri devam eden şarkıya Livaneli de eşlik etti. Şarkının ardından Bono, stadı dolduran onbinlere hitaben ‘’Fehmi Tosun’u unutmayın’’ diye seslendi. Grup, 1997’deki Pop albümünün kapağında da Tosun’u anmış, ‘’onu unutmayın’’ demişti.
Bağış’ın ismine tepki
Bono, dört şarkının ardından mikrofonu eline aldı ve ‘’Bu ülkede ne olduğu tüm dünyayı ilgilendiriyor’’ dedi. Ardından kendisine Boğaz köprüsünde eşlik eden Bakan Egemen Bağış’ın adını andı ama seyirciden gelen tepkinin ardından ‘’Bir daha siyasetçi adı anmayacağım’’ demek zorunda kaldı. ‘’Peki köprüden bahsedebilir miyim? Muhteşem bir köprü. Yalnızca Asya ve Avrupa arasında değil, dinle seküler olan, geçmişle gelecek arasında da bir köprü...’’ Sanırım artık Boğaz Köprüsü hakkındaki tüm metaforların tüketildiği ilan edilmeli ve köprü kullanımı yasaklanmalı. Bono Avrupa’nın gideceği yolun Türkiye’den geçtiğini de ekledi ve alkış topladı.
‘Desmont Tutu’dan mesaj var’
Şarkılar Burma’da ev hapsinde tutulan Aung Sun Suu Kyi için söylendi, Güney Afrika’da barış sürecinin mimarı Desmond Tutu’nun tüm insanlığa bir olma çağrısı ekrandan yankılandı. Uluslararası Af Örgütü’ne destek verildi. Politik mesajların verildiği ve 2 buçuk saat süren konser güzel bir finalle sonlandı.
DİHA/İSTANBUL
İran’da binlerce yıl öncesine ait mağaralar, zorlu kış aylarında köylülere ve hayvanlarına barınma olanağı sağlıyor.





Em ‘ewul pezan nas bikin, sê çeşît rengê pez hene; pezê sor, spî û reş. Xûyê bizinê bi rik û har e, mih jî sernerm û mûlayim e.
Biletler için:
Sesi ve müziği ile ünü Amerika’ya varan Kürt sanatçı Aynur Doğan, bir süredir yaşadığı Avrupa’dan dünyaya açılma projeleri üzerine çalışıyor. Aynur Doğan, uluslararası alanda prestijli müzik şirketleri ile yeni projeleri üzerinde çalışırken, Amerika’nın Boston kentindeki Berklee Müzik Okulu tarafından kısa bir süre önce kendisine verilen “Akdeniz Müziğinin Divası” ödülü ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliğini yaptığım film ‘He Bu Tune Bu’ (Bir Varmış Bir Yokmuş) festivalinizde değerli bir ödüle layık görülmüştür. Bir sinemacı için tatbiki ödüllendirilmek gurur verici ve teşvik edici bir olaydır. Ancak üzülerek belirtiyorum ki bu ödülü kabul edemeyeceğim. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, şehrin ortasında üç siyasetçi Kürt kadını güpegündüz vahşi bir şekilde katledildiler. Dünyanın en güvenli bölgesi olarak bilinen Avrupa maalesef bu üç devrimci kadına mezar oldu. Bu katliamın üzerinden uzun vakit geçmesine rağmen Avrupa hükümetleri ve yargı kurumları maalesef yeterli bir duyarlılık gösterip olayı hala aydınlatmadılar. Avrupa ve özellikle Fransız hükümetinin bu sessizliği ve duyarsızlığı Fransız istihbaratının ve dolayısıyla hükümetinin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığı izlenimi vermektedir. Bu olay ile birlikte, Kürtler ve ezilen diğer halklar açısından, Avrupa’nın demokratik, adil ve hümanist değerleri anlam yitimine uğramıştır. Avrupa’nın aydınları, sanatçıları, siyasetçileri bu olaya karşı yeterince ses çıkarmayarak üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmışlardır. 

Hasan Coşar‘la, çıkardığı ilk kitabı ’’Tarihte ve Günümüzde Kadın’’ üzerine bir söyleşi yaparak, siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
