Zarakolu Kitaplarıyla Buluşmalı
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Belge Dostları tarafından tutuklu yazar Ragıp Zarakolu ile dayanışma adına bir gece düzenlendi. Prof. Dr. Baskın Oran, Akın Birdal, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan gibi isimler katıldı.
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Belge Dostları tarafından Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonları kapsamında 31 Ekim'de tutuklanan yazarRagıp Zarakolu'na destek olmak amacıyla dün saat 19.00'da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda (AST) Ragıp Zarakolu ile Dayanışma Gecesi düzenlendi.
Sunuculuğunu yapan şair ve fotoğrafçı Mehmet Özer'in yaptığı geceye Bandista ve Kaldırım Müzik Grubu şarkılarıyla destek olurken, Doğan Özgüden de Ragıp Zarakolu'nun yer aldığı bir sinevizyon gösterimiyle geceye destek oldu.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Öğretim Görevlisi Dr.Sibel Özbudun, dayanışma içinde zor günlerin aşılacağını ifade etti. Özbudun "Tekel İşçileri Ankara'dan geçerken bize bir slogan bıraktı. 'Haklıyız, kazanacağız' sloganıydı bu. Evet, biz haklıyız ve kazanacağız" dedi.
Fikirlerin sonuçları vardır
"Ben belge yayınlarının, Ayşe ve Ragıp Zarakolu'nun yayın çizgisi ile ilgili kısa bir konuşma yapmak istiyorum. Türkiye Yakın Doğu'nun imhası üzerine kuruldu. Yakın doğuda kimler vardı? Örneğin; Anatolia vardı. Pontus vardı, Ermenistan vardı, Lazistan vardı, Kilikya ve Kürdistan vardı. Türkiye bu ülkelerin ve halkların soykırıma uğratılması üzerine kuruldu" diyen Sosyolog İsmail Beşikçi, resmi tarihin, üniversitelerin ve basının bu konulara hiçbir zaman ilgi duymadığını ifade ederek, Belge yayınlarının bu konulara değindiğini ve bu halkların tarihine dikkat çektiğini söyledi.
"Düşünce özgürlüğüne dair birkaç şey söylemek istiyorum. Neden öldürüyorlar? Neden yasaklıyorlar? Neden işsiz bırakıyorlar. Çünkü fikirlerin sonuçları vardır. Çünkü fikirler kitlelere mal olduğunda maddi bir güç haline gelir. Peki, egemen sınıflar nerede müdahale ediyorlar? Düşüncenin kitlelere ulaşması aşamasında" diyen yazar ve akademisyen Fikret Başkaya, Türkiye'de düşünce özgürlüğü alanında hiçbir gelişme olmadığını vurguladı.
İnsanların her zaman düşüncelerinden dolayı cezalandırıldığını söyleyen Başkaya "Peki hiçbir şey değişmiyor mu? Kurumları değiştiriyorlar ve bir de kanunların numaralarını... Bakıyorsunuz 141.ve 142. maddeler Terörle Mücadele Kanunun (TMK) şeklinde tezahür ediyor. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) Özel Yetkili Mahkemeler oluyor" diye konuştu.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise Ragıp Zarakolu ile son görüşmesini şöyle anlattı: "Kendisiyle görüşmeye gittiğimde voleybol oynamaktan geliyordu.' Ben burada ilginç bir deneyim daha ediniyorum. Cezaevinde yirmi yıl kalan insanlar var ve onlar öyle coşkulu ve morelliki ben burada kendimde yeni bir yaşam, yeni bir dönem başlatıyorum. O açıdan hiç üzgün değilim' demişti Ragıp Zarakolu."
Kürt halkının yanında olanlara bir mesaj verilmek istendiğini ve o mesajında "Kürtlerin yanında olursanız, bizim hışmımıza uğrarsınız" mesajı olduğunu belirten Tuncel, bu duruma İsmail Beşikçi'yi, akademisyen Büşra Ersanlı'yı, Ragıp Zarakolu'nu örnek gösterdi.
Geceye katılamadığı için üzgün olduğunu belirten Norveç Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi'ndenWilliam Nyegaard gönderdiği mesajda, Zarakolu'nun temsil ettiği değerler ve misyonu ile dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Nyegaard "Kanımız ve kanaatimiz odur ki Ragıp Zarakolu kitaplarıyla en kısa zamanda yeniden buluşmalı ve bunun önündeki engeller acilen ortadan kaldırılmalıdır" dedi.
Uluslararası PEN Genel Sekreteri Eugene Schoul ise gönderdiği mesajda entelektüel hayatın yüz aklarından olan Ragıp Zarakolu'nun hapiste olmasının onu hapsedenler açısından bir utanç kaynağı olduğunu belirtti
İran’da binlerce yıl öncesine ait mağaralar, zorlu kış aylarında köylülere ve hayvanlarına barınma olanağı sağlıyor.





Em ‘ewul pezan nas bikin, sê çeşît rengê pez hene; pezê sor, spî û reş. Xûyê bizinê bi rik û har e, mih jî sernerm û mûlayim e.
Biletler için:
Sesi ve müziği ile ünü Amerika’ya varan Kürt sanatçı Aynur Doğan, bir süredir yaşadığı Avrupa’dan dünyaya açılma projeleri üzerine çalışıyor. Aynur Doğan, uluslararası alanda prestijli müzik şirketleri ile yeni projeleri üzerinde çalışırken, Amerika’nın Boston kentindeki Berklee Müzik Okulu tarafından kısa bir süre önce kendisine verilen “Akdeniz Müziğinin Divası” ödülü ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliğini yaptığım film ‘He Bu Tune Bu’ (Bir Varmış Bir Yokmuş) festivalinizde değerli bir ödüle layık görülmüştür. Bir sinemacı için tatbiki ödüllendirilmek gurur verici ve teşvik edici bir olaydır. Ancak üzülerek belirtiyorum ki bu ödülü kabul edemeyeceğim. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, şehrin ortasında üç siyasetçi Kürt kadını güpegündüz vahşi bir şekilde katledildiler. Dünyanın en güvenli bölgesi olarak bilinen Avrupa maalesef bu üç devrimci kadına mezar oldu. Bu katliamın üzerinden uzun vakit geçmesine rağmen Avrupa hükümetleri ve yargı kurumları maalesef yeterli bir duyarlılık gösterip olayı hala aydınlatmadılar. Avrupa ve özellikle Fransız hükümetinin bu sessizliği ve duyarsızlığı Fransız istihbaratının ve dolayısıyla hükümetinin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığı izlenimi vermektedir. Bu olay ile birlikte, Kürtler ve ezilen diğer halklar açısından, Avrupa’nın demokratik, adil ve hümanist değerleri anlam yitimine uğramıştır. Avrupa’nın aydınları, sanatçıları, siyasetçileri bu olaya karşı yeterince ses çıkarmayarak üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmışlardır. 

Hasan Coşar‘la, çıkardığı ilk kitabı ’’Tarihte ve Günümüzde Kadın’’ üzerine bir söyleşi yaparak, siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
