Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Katliam İnönü’ye göre ıslahat

Meclis tutanaklarında, dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün harekatla ilgili ilgniç açıklamaları yer alıyor.
İnönü 'başvekil' sıfatı ile 14 Haziran 1937 ve 18 Eylül 1937'de Meclis'e hitaben bilgilendirme konuşması yaptı. Meclis tutanaklarına göre, İnönü'nün 14 Haziran 1937'de yaptığı konuşmanın önemli bölümleri şöyle:
ASKERİ TEDBİR İCAP ETTİ
"Büyük Meclis'in malumudur ki hükümet iki seneden beri Tunceli mıntıkasında hususi ıslahat programı takip etmektedir. Bu program bu mıntıkayı medenileştirmek için bütün vasıtalarla ve hususi hükümler dahilinde orada geniş bir çalışma teferrüatını ihtiva etmektedir. Bunu şimdiye kadar orada kanuna muhalefetten kuvvet ve zevk almış olan bazı reisler iyi karşılamadılar. Islahat programına mukavemet ve muhalefet etmek istediler. Bu bizi tarihini tam söyleyemiyorum mart nihayeti nisan bidayetlerinde hususi askeri tedbirler almayı icap ettirdi."
SEL SEFERİ FAYDA ETMEYECEKTİ
"Orada şunu düşündük; mukavemet eden ve hükümetin ıslahat programına muhalefet eden mıntıkada ne yapmalıyız. Şimdiye kadar olan Dersim tecrübeleri orada hükümetin bir emrine karşı muhalefet olunca mühim bir kuvvet toplayarak o mıntıkada ciddi tedibat yapmak ve bırakmak. Biz buna sel seferleri dedik. Ne kadar çok müşkülata uğrasa ne kadar çok sene sürerse yaz ve kış bu programı orada tatbik edeceğiz."
ALTI AŞİRET MUHALEFET ETTİ
İnönü, 18 Eylül 1937'de ise askeri harekata ilişkin şu bilgileri verdi: "Cumhuriyetin imar ve ıslah programına muhalefet eden nüfusları az olmakla beraber altı aşirettir. Bugün bu altı aşiretten müşevvik ve sergerde ne kadar adamlar varsa bunlar reisleri ile beraber faaliyet imkanından tamamen mahrum bırakılmışlardır. Altı aşiretten birinin reisleri imha edilmiş ve diğerlerinin reislerinin hepsi yakalanmış, adalete teslim edilmiştir."
"Cumhuriyet ordusu ve zabıtası bu hadise esnasında yaptığı takiplerde hurafa olarak zihinlerde yerleşen ne kadar uçurum halinde dere ve ne kadar çıkılmaz dağ varsa tepsini Ankara sokakları gibi baştan başa geçmişlerdir. Kanun götüren ordu, jandarma neferlerinin ayak basmadığı yer, inmediği dere ve çıkmadığı tepe yoktur. Cumhuriyetin ıslahat ve imar programına muhalefet eden bütün engeller ortadan kaldırılmış ve program bir an fasıla vermeksizin ilerletilmekte bulunmuştur. 17 Eylül'e kadar verilen zayiat şudur: subay 1 şehit 4 yaralı, er 26 şehit, 46 yaralı, bekçi 1 şehit ve 1 yaralı. İsyana iştirak edenlerden 265 maktul vardır. 20 yaralı, 27 yakalanmış ve müsademe esnasında da 849 kişi teslim olmuştur. Bunların içinde mücrim olan bilerek fenalık yapmış olan ve birçok zavallının zararına sebep olanlar vardır fakat bu çalışkan ve itaatlı Türk halkının en çok kısmı, fesadcıların bu fena başların zulmünden zarar görmüşlerdir. Bilerek, bilmeyerek muhalefet yoluna sapıp kanunun şiddeti tedibatına maruz kalmış olarak hayatlarını kaybedenler hakkında da Büyük Millet Meclisi'nin teessürlerini ve bunun diğer vatandaşlara ibret olması temennilerini ifade ediyorum." 
BİR HAYAT KURTARMAK İÇİN ŞEFKATLE HAREKET EDİLDİ
"Arkadaşlar hakikati Türk milletine olduğu gibi söylerken uzun süren ve cumhuriyet kanunlarını behemahal yürütmek için gösterilen azim, şiddet karşısında bile zayiatın binnetice hafif olmasına dikkatinizi celbetmek isterim. Silahlar çok müessir ve silahları kullanmak için hiçbir tereddüt olmadığı halde isyan edenlere karşı silah kurtaran ordu heyetleri ve cumhuriyet jandarması bir hayatı kurtarmak ve korumak için ve içtinap kabil olan bir zararı ika etmemek için son derece şefkatle hareket ettikleri içindir ki zayiat böyle mahud sahaya inhisar etmiştir."